Sayfalar

23 Aralık 2013 Pazartesi

91 YIL ÖNCE BUGÜN, AVA GARDNER DOĞMUŞTU.

TARİHTEN BUGÜNE DÜŞEN NOTLAR:
24 ARALIK 1922;



91 YIL ÖNCE BUGÜN,


DÜNYA SİNEMASININ
GELMİŞ GEÇMİŞ
EN GÜZEL KADINLARINDAN BİRİ OLAN,
AVA LAVINIA GARDNER
KUZEY CAROLINA’DA DÜNYAYA GELMİŞTİ.

Ava Lavinia, Kuzey Carolina’nın kırsalında Grabtown’da Noel arifesinde Jonas Bailey ve Mary Elisabeth Gardner çiftinin yedi çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gelmişti. Çiftçilikle uğraşan ailenin 1924 yılında evleri ve ahırları yanınca, aile 7 çocuk ile birlikte Brogden’de genç bayan öğretmenler için kurulmuş yatılı bir okula taşınmış, baba Jonas okulda bekçilik yaparken, anne Mary Elisabeth’de okul sakinleri için aşçılık yapmaya başlamıştı.
1935 yılında büyük buhran’ın etkisiyle öğretmenevinin kapanması üzerine aile bu kez tersane işçileri için Virginia’da bir yatılı ev işletmeye başlamış, 1938 yılında baba Jonas’ın uzun süren bir hastalıktan kurtulamayarak ölmesi üzerine de Ava ve annesi yine öğretmenler için yatılı bir evi işletmek üzere Kuzey Kaliforniya yakınlarında Wilson, Rock Ridge’e taşınmışlardı. Gelirleri yetersiz olmasına rağmen Ava çalışıp aileyi desteklemek yerine eğitimine ara vermemiş ve 1939 yılında Rock Ridge Lisesi’nden mezun olup Atlantik Hıristiyan Kolejine katılmıştı.

Ava’nın 19 yaşındaki ablası Beatrice (Bappie) New York’a taşınıp Profesyonel fotoğrafçı ve fotoğraf stüdyosu sahibi Larry Tarr ile evlenmişti. Larry, 1939 yazında ablasını ziyarete gelen Ava’nın bir dizi fotoğrafını çekmiş ve 5. Caddedeki dükkanının vitrininde sergilemeye başlamıştı.
Larry Tarr’ın çektiği Ava fotoğrafı, Ava Lavinia 17 yaşında.
Ava ve Ablası “Bappie” Larry’e poz verirken
Lowe Tiyatroları Hukuk Departmanında çalışan genç bir yetenek avcısı olan Barney Duhan bağlantıları ile MGM New York ofisine Ava’nın fotoğraflarını yollamış, onun uluslararası bir film efsanesine dönüşmesini sağlayan peri masalını da başlatmıştı. MGM ertesi gün Ava’yı  kamera testi için çağırmış ve böylece 1941 yılında Ava 18 yaşındayken, haftada 50 dolara 7 yıllık bir anlaşma imzalayarak sinemaya adım atmıştı.
Ava Hollywood’a geldikten sonra 10 Ocak 1942’de daha 19 yaşındayken tanıştığı aktör Mickey Rooney ile evlenmişti. Ancak bu evlilikleri kısa sürmüş, bir yıl sonra boşanmışlardı.
Ava Gardner ve Mickey Rooney
1945’te bu kez Ava, Orkestra şefi Artie Shaw ile evlenmiş, ancak bu evlilikte de aradığını bulamamış ve ayrılmışlardı.
Ava Gardner ve Frank Sinatra
Ava Gardner üçüncü ve son evliliğini ise 1951’de hayatının büyük aşkı İtalyan asıllı şarkıcı Frank Sinatra ile yapmış, “Yüzyılın Romansı” olarak adlandırılan birliktelikleri kariyer baskıları ve kıskançlıklar yüzünden ancak 6 sene sürebilmiş ve 1957 yılında boşanmışlardı. Her şeye rağmen, ne Ava Gardner, ne de Frank Sinatra boşanmalarına rağmen birbirlerini hiç bir zaman akıllarından çıkartamamışlardı.
Ava’nın ölümünden sonra, Frank Sinatra’nın kızlarından biri, onu odasında konuşamayacak bir durumda yığılmış ve ağlarken bulmuştu.
Ava Gardner, Frank Sinatra’nın sadece hayatının aşkı değil, aynı zamanda onun en özel şarkılarından birinin de ilham kaynağıydı;

 “I’m A Fool to Want You”


Aptalım ben seni istediğim için, 
Aptal olmalıyım seni sevdiğim için, 
Gerçekleşmeyecek bir aşkı ,
Herkes için olan bir aşkı, 
İstediğim için...

Akılsızım seni kollarımla sardığım için, 
Akılsızım belli seni kollarımda tuttuğum için, 
Salt benim olmayan bir öpüşü aradığım için, 
Şeytanın kıskandığı bir öpüşü paylaştığım için... 

Her seferinde seni bırakacağımı söyledim 
Her seferinde çok uzaklara gittim 
Ama her seferinde seni çok özledim 
Ve yine aynı sözleri tekrarlıyorum... 

Ne olur al beni geri,seni seviyorum,
Sana dönmeme izin ver,bunu istiyorum, 
Yanlış bu, biliyorum, mutlaka yanlış, 
Doğru yada yanlış, artık kestiremiyorum; 
Belli ki artık sensiz yapamıyorum....


 Şarkı, Columbia Records ve Capitol Records’la yaptığı sözleşmeler boyunca iki kez kaydedilmiş ve “Ona böyle meşale bir şarkıyı söyletebilmeyi Ava öğretmişti” diye yorumlanmıştı.
Sinatra’nın aranjörü Nelson Riddle,
“O, hayatının büyük aşkıydı ve onu kaybetti.” demişti.


Sinemada gizemli, kışkırtıcı ve cinsel cazibe içeren rollerde oldukça başarılı karakterler çizen Ava Gardner, 1957’de Sinatra’dan boşandıktan sonra 33 yaşındayken İspanya’ya Madrid’e taşınmış, kısa süreli de olsa yazar Ernest Heminway ile bir dostluk yaşamıştı. 10 yıl sonra 1968’de de hayatının geri kalanını yaşayacağı Londra’ya yerleşmişti.

Ailesini görebilmek için ara sıra Amerika’ya giden Ava Gardner, 1978 yılında okuduğu Rock Ridge Lisesi’nin Reunion’una katılmış en son olarak da, 1985 Mayıs’ında Smitfield’a gitmişti.

Yaşamı boyunca sigara içen Ava Gardner, amfizem hastasıydı ve buna bağlı olarak da oto-immün sistem bozukluğu yaşıyordu. 1986 yılında geçirdiği iki atak sonucunda kısmi felç geçirmiş ve yatağa mahkum olmuştu.


Herhangi bir ekonomik sıkıntısı olmamasına rağmen, hayatının aşkı Frank Sinatra, onun tüm sağlık masraflarını karşılamış ve Amerika’da özel bir uzmana görünebilmesi için özel uçağıyla Amerikaya naklettirmişti. Ava Gardner, 25 Ocak 1990’da Zatürreden kurtulamayarak 68 yaşında Londra, Westminster’deki Ennismore Gardens 34 numaralı evinde vefat etmişti.
Cenazesi Kuzey Carolina, Smithfield kasabasında Sunset Memorial Park’a ailesinin yanına defnedilmişti.
Ava Gardner’in Smithfield’de bir Müzesi vardır.

1948’de “One Touch of Venus”,
Ava Gardner “Venüs”

1951’de tüm zamanların en büyük müzikallerinden biri olan “Show Boat”da, 1952’de Gregory Peck ile “Klimanjaro’nun Karları”nda, 1953’de Clark Gable ile “Mogambo”da, 1954’de Humprey Bogart ile “Çıplak ayaklı Kontes”de,
Ava Gardner “Çıplak Maya”da Alba Düşesi

1958’de “Çıplak Maya”da,
1963’de “Pekin’de 55 Gün”de, 1964’de Richard Burton ile “Iguana Geceleri”nde,
1958’de Catherine Deneuve ve Omar Shariff ile birlikte “Mayerling”de, 1976’da Sophia Loren ve Richard Harris ile “Kassandra Geçidi”nde ve Elizabeth Taylor ve Jane Fonda ile “Mavi Kuş”da, en son olarak da 1982’de Anthony Quinn ile “Regina”da oynayan, 1982’den sonra da TV dizilerinde rol alan Ava Gardner, Amerikan Film Enstitüsü’nün hazırlamış olduğu “100 yıl, 100 yıldız” listesine girmeyi başarmış gerçek bir Hollywood Starıydı.

Ava Gardner Müzesi’nde sergilenen
ressam Bert Pfeiffer tarafından yapılmış
25 adet Ava Gardner portresinden bazıları;









2 yorum:

Unknown dedi ki...

Ava Gardner bundan daha mükemmel anlatılamazdı. Teşekkürler editör.

Unknown dedi ki...

Gerçekten gelmiş geçmiş en güzel kadınlardan biriymiş Allah rahmet eylesin