Sayfalar

12 Kasım 2013 Salı

39 YIL ÖNCE BUGÜN AMERİKALI AKTİVİST KAREN SILKWOOD ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE ÖLMÜŞTÜ.

TARİHTEN BUGÜNE DÜŞEN NOTLAR:
13 KASIM 1974;


39 YIL ÖNCE BUGÜN,
AMERİKALI AKTİVİST KAREN GAY SİLKWOOD, OKLOHOMA’DA ŞÜPHELİ BİR TRAFİK KAZASINDA 28 YAŞINDA VEFAT ETMİŞTİ.
19 Şubat 1946’da Texas Longview’de doğan Karen Gay Silkwood, Oklohoma Crescent’te Kerr-McGee Cimarron Yakıt İmalatı fabrikasında kimya teknisyeni olarak çalışıyordu.

Tesis nükleer reaktör yakıt çubukları üretiyordu ve Silkwood kendisi ile birlikte tesiste çalışanların sağlık ve güvenliği ile ilgili kurumsal uygulamalar hakkında kaygılar duyuyordu. Sendikaya üye olarak, bitki sağlığı ve güvenliği konularında tanınan bir aktivist olmuştu.
Karen Silkwood, ele geçirdiği bazı önemli belgeler ile bir New York Times muhabiri olan David Burnham ve Steve Wodka ile Sendikanın ofisinde görüşmeye giderken, ofise yaklaşık 48 km. uzaklıkta kendi kullandığı otomobili ile şüpheli bir kaza geçirerek hayatını kaybetmişti. 


Silkwood, toplantıya gitmeden önce Crescent Hub Cafe’de bir sendika toplantısı yapmış, toplantıdan sonra belgeleri de yanına alarak Ofise doğru yalnız başına yola çıkmıştı. Silkwood’un yoldaki bir menfezin yakınında bulunduğunda arabanın içerisinde belgeler yoktu ve olay yerine gelen askerler arabasında “metakulalon” denilen haplardan bulmuşlardı.

Polis onun direksiyonda uyumuş olduğunu belirtmiş, ölüm sırasında kanında 100 mililitrede 0,35 miligram metakualon bulunduğunu kaydetmişti. Ailesi Kerr-McGee aleyhine dava açmış, uzun süren davanın neticesinde Silkwood’un şüpheli ölümü ve Nükleer kirlenme konusunda Kerr-McGee şirketini sorumlu bulmuş ve 1979 yılında Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi tarafından da onanmıştı. Mahkeme Kerr-McGee’nin 1.380.000 dolar tazminat ödemesini kararlaştırmıştı. Daha sonra Karen Gay Silkwood’un hayatı bir Hollywood filmine konu olmuştu.

14 Aralık 1983 tarihinde vizyona giren Karen Gay Silkwood’un hayatını anlatan 131 dakikalık “Silkwood” filmi, Nora Ephron ve Alice Arlen tarafından kaleme alınan özgün senaryoya bağlı kalınarak, Mike Nichols tarafından çekilmişti. Filmin başrollerinde Meryl Streep, Kurt Russell ve Cher rol almış, Film, 56. Akademi Ödüllerinde, En İyi Aktrist (Meryl Streep), En İyi Yardımcı Kadın (Cher) , En İyi Direktör (Mike Nichols) ve En İyi Senaryo (Nora Ephron ve Alice Arlen) da dahil beş dalda ödüle aday gösterilmiş ancak alamamıştı. Sadece aynı yıl Golden Globe’da Cher En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında ödül alabilmişti.  


Yaşanmış gerçek olaydan hareketle senaryosu yazılan ve Amerikan işçi sınıfın yaşantısından da kesitler sunan film bir nükleer santralde laborant olarak çalışan Karen Silkwood’un ihmal sonucu radyasyona maruz kalmasını ve hayatının ciddi bir risk altına girmesini anlatır.


Filmde konuyu araştıran bir gazeteciyle işbirliği yapan Karen, nükleer santraller için nükleer yakıt üreten bir fabrikada işçilerin sürekli radyasyona maruz kalmalarını ve yolsuzlukları ifşa etmeye karar verir ve arkadaşlarının can güvenliği için bir sendikayla işbirliği yapmaya başlar. Mesai bitiminde işverenlerin aleyhine delil bulmaya çalışır ve kısa zamanda hem fabrikadaki arkadaşlarıyla hem de şirket yöneticileriyle arası bozulur. Savaştığı kişiler kendinden çok güçlü olmasına rağmen onu durdurmak için yapmayacakları bir şey yoktur. Karen, bir yandan haksızlığa karşı başkaldırıp mücadele ederken diğer yandan da mücadele etme inancını yitirmiş erkek arkadaşına destek olarak yaşamaya çalışmaktadır. Ve film malum olduğu gibi Karen Silkwood’un şüpheli bir şekilde bir trafik kazasında vefat etmesiyle biter.


2007 yılından beri Amerika’da USW (United Stell Workers) Birleşik Çelik İşçileri Sendikası, Yerel Sendikalara her yıl sağlık, güvenlik ve çevre konusunda sendika kurma ve dayanışma için Birlik kardeşi ilan ettikleri Karen Silkwood adına bir Ödül vermektedir.

Hiç yorum yok: