37 YIL ÖNCE BUGÜN,
İSTANBUL KARAGÜMRÜK,
EDİRNEKAPI’DAKİ KARİYE (CHORA MANASTIRI) MÜZESİNE SABAHA KARŞI 01.30
SIRALARINDA GİREN 3 SİLAHLI SOYGUNCU, MÜZE BEKÇİSİNİ BAĞLAYARAK ETKİSİZ HALE
GETİRDİKTEN SONRA, VİTRİNLERDE SERGİLENMEKTE OLAN 25 İKONADAN 21 TANESİNİ
ÇALARAK KAYIPLARA KARIŞMIŞLARDI.
Guillaume Berggren (1835-1920) fotoğrafında Chora Manastırı (Kariye Camii) dış görünüşü |
Chora Manastırı 1900’ler |
Pascal Sebah Joaillier (1823-1886) fotoğrafında Chora Manastırı (Kariye Camii) içi. |
Kariye
Müzesi’nin (Chora Manastırının) Chora, “açık arazi, kent dışı” anlamına
geldiği için İstanbul Kent Surlarının tamamlandığı 422 tarihinden önce inşaa
edildiği düşünülmektedir.
İstanbul’un
Osmanlıların eline geçmesinden sonra Sadrazam Atik Ali Paşa tarafından 1511
yılında camiye çevrilen Kariye Camii’ni 18. Yüzyılda Kızlarağası Beşir Ağa
onartmış, 1876 yılında mozaikler temizlenerek, üstleri badanayla örtülmüştü.
1903-1906 yılları arasında Rus Arkeoloji Enstitüsü yapıyı onarmış, 1948-59
yıllarında ise bu kez Amerikan Bizans Enstitüsü tarafından tekrar onarılarak
müze haline getirilmişti. Kariye Müzesi ve çevresi en son olarak 1978-89 ılları
arasında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından onarılmış, onarım
sürerken de çoğunluğu Ayasofya’dan getirilen ikonaların yer aldığı bir sergi
açılmıştı. İşte hırsızların çalmış olduğu 21 ikona da bu sergiden çıkarılmıştı.
Söz
konusu ikonalar ile ilgili olarak bu güne kadar ne yazık ki bir ize
rastlanmadığı gibi, soygun sonrası çalınan ikonalar ile ilgili olarak
soruşturma sürerken,Ayasofya Müdürü Hadi Altay’ın yapmış olduğu garip
açıklamalar da Türkiye’de Sanat eserlerine, özellikle de Bizans kültürüne ne
gözle bakıldığının bir göstergesi olmuştu.
20 Agustos 1978 tarihli Milliyet Gazetesi haberi |
20 Ağustos 1978 tarihli Milliyet Gazetesi haberi |
Ayasofya
Müzesi Müdürü Hadi Altay,
“Çok
değerli eserler genellikle müzelerde sergilenmezler, bu eserlerin benzerl
ikinci ya da üçüncü sınıf eserler müzelerde sergilenir. Bizde bulunan birkaç
parça gerçek Bizans ikonası ise, hava koşullarından etkilenmeyecek havadar bir
yerde korunmaktadır. Çalınan eserler, 19. Yüzyıl başlarında yapılmış, Bizans taklidi
ikonalardır” ve
“
Çalınan ikonaların parasal değeri ise, sanıldığı kadar yüksek değildir. Tanesi
3 ya da 4 bin lira olan ikonalar antika meraklılarınca alıcı bulur ve iyimser
ifade ile 30-40 bin lira arasında alıcı bulur” diye konuşurken;
21 Ağustos 1978 Milliyet Gazetesi haberi |
Diğer taraftan Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Kültür Müdürü
Sabahattin Batur da,
“
Kariye Müzesi’nden önceki gün çalınan ikonaların en eskisinin 1780 yıllarına ait
olabileceğini” öne sürmüş ve
“Kariye
Müzemizden çalınan ikonalar, Trabzon, Kayseri ve Adana’dan Rumlardan kalma
yapıtlardır. Bunlar sadece bir deneme(!) amacıyla Kariye Müzesi’nde
sergilenmişlerdir. Bizans dönemine ait aralarında hiçbir yapıt yoktur. Aynı
zamanda bunlardan hiçbirinin büyük bir sanat değeri de yoktur. Bu ikonalardan
bir basamak yukardakiler çarşıda satılmaktadır. Hatta bunların taklitleri de
vardır” diye buyurmuştu!..
6 Temmuz 1973 tarihli Milliyet Sanat Dergisi’nde İkonalar Sergisi ile ilgili yazı |
Söylenenler
doğru bile olsa, iki Kültür sorumlusunun, sanki dünden bahseder gibi 19. Yüzyıl
başı diyerek, veya Rumlardan kalan diyerek, deneme diyerek, en eskisi 1780
(198 yılı yeterince eski bulmuyor anlaşılan) diyerek, olaya bu kadar ucuz bakışlarla yaklaşmaları gerçekten
insanın tüylerini diken diken ediyor... Üstelik bunlar 1978 modeller, bunların
2015 modelleri ise şu an iş başında, siz artık düşünün gerisini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder