BENİM, HİÇ OĞLUM OLMADI,
AMA, DÜN BİR OĞLUM ÖLDÜ!..
Bugün benim bir yanım Levent Civelekoğlu, öbür yanım Sami Elvan… Bugün bizi bu satırlarda birleştiren ortak nokta “Baba” olmak… Bugün Levent olarak buruk da olsa mutluluğu tadarken bir yanda, diğer yanda Sami olarak oğlumu toprağa vermiş bir babanın ızdırabını yaşıyor ve ağlıyorum…
Zira, bundan tam tamına 31 yıl önce bugün, 30 yaşındaydım, bana dünyanın en güzel duygularından birini yaşatan kızım Derya dünyaya geldiğinde. Ardından 4 sene sonra bu kez 13 değil, 15 Mart’da bir kez daha “Baba” olmuştum, kızım Defne dünyaya geldiğinde. “Baba” olmayı biliyorum, Sami Elvan olmayı da… O yüzden doyasıya gülemiyor, mutlu ve umutlu olmam gereken bu çok özel günümde ağlıyorum…
Erkeklerin dünyasında “Baba” olmak, bir dönüm noktasıdır. Okul bittiğinde değil, askerlik bittiğinde de değil, o güne kadar vesayeti altında olduğu büyüğünün, babasının kanatları altından işte tam da o gün çıkar erkek, “Baba” olduğunda… Büyük bir sorumluluk vardır artık onun sırtında, o güne kadar o birisine dayamıştır sırtını, bundan sonra artık dayanılacaktır onun sırtına, koruyacaktır artık onun sevgi ile açılan kanatları o sevgiye muhtaç olanları…
“Baba” olduktan sonra başlar erkeğin gelecek kaygıları, güvenlik beklentileri… Çocuklarına güvenli bir gelecek, sağlıklı bir ortam, özgürce yaşayabileceği yarınlar düşler, büyümelerini, okumalarını, kendisi gibi, hatta daha iyisinden, güzel bir hayat yaşamalarını bekler ve en önemlisi de sağ olmalarını…
Anasını kaybeden yavru öksüzdür, babasını kaybedense yetim, ama çocuğunu kaybeden anne babanın bir adı, bir sıfatı yoktur artık, onlar hep sadece “Ana”, sadece “Baba”dır…
“Baba” Sami Elvan, ne öksüz ne de yetim kaldı, o artık Berkin’siz kaldı...O artık, biricik oğlunu 16 kiloluk meleğini toprağa vermiş bir “Baba”, benim gibi sadece “Baba”…
Bizi “Baba” kelimesinde buluşturan bu tarihi anda, biri bugün, diğeri iki gün sonra doğmuş kızlarımın doğum gününde, onlara dolu dolu
“iyi ki doğdun kızım”
diyemiyorum, bir daha asla
“iyi ki doğdun oğlum Berkin”
diyemeyecek, bugün
“oğlum niye öldü ki?..”
diye çığlık atan bir Sami Baba’yı yaşar onun acısını yüreğimde duyarken…
Kızlarıma, bugün için sadece, bu ortamdan kesinlikle mutlu olmadıklarını ve endişe içerisinde olduklarını bildiğimden, mutluluk değil gelecek için umut ve özgür, adil, huzurlu, kardeşçe yaşanan, saygılı ve sevgi dolu bir dünya, ülke, hayat dileyebiliyorum. Gelecekte onlar da bir anne olduklarında başka annelerin böylesi acılarına tanık olmasınlar istiyorum, çocuklarını, torunlarını görsünler, bugünleri unutsunlar istiyorum…
Sizleri çok seviyorum
kızım Derya, Defne ve
oğlum Berkin…
“Baba”